1.1.10

Türkiş Kovboylar




Şüphe yok ki Cem Yılmaz, izlemekten ve dinlemekten, özellikle de anlamaktan son derece zevk aldığım bir mizahçı...
Mizahçılığın ötesinde, ayrıntılarda keşfettiği nükteleri bizlere sunuşuyla, fikrimce kendisi bir sanatçı...(Karikatüristlik zaten sanatçılıktır gerçi =D )
Hayatı onun gözünden görebilme şansına sahip olduğum için, gerçekten çok mutluyum.
Sakin ve temiz bir şekilde, bütün o güldürüyü yansıtışı, onu yerine asla geçilemeyecek bir fenomen yapıyor.

Son filmi Yahşi Batı'ya dair söyleyecek pek fazla şeyim yok.
Her kitleye hitap edecek esprileri, sahnelere titizlikle yaymış. Bu nedenle filme Süpersınıf'tan (Teşekkürler Paulo Coelho) biri de gitse, sitenizin güvenlik görevlisi de gitse, aynı zevki alacaktır.
Keza yanımda oturan fularlı adamın kafa yapısına sahipseniz, zaten şu anda elinizde çoksatan bir kitap, çalışma masanızda oturuyorsunuzdur. Hatta birkaç gün içinde, bir gazetede kitap hakkındaki eleştirinizi okuyabiliriz. Evet, tıpkı o adam gibi; siz de bu filmde gülmezsiniz.
Ayrıca değişmeyen Ozan Güven ve Özkan Uğur desteği, yine filme iyi gelmiş. Ozan Güven'in içindeki Türk beyefendisi ortaya çıkmış hatta.
Demet Evgar'ın maskülen tavrı yansıtışına bayıldım.
Cansu Dere'nin sadece kısa bir kısımda görüntü olarak yer alması, iyi olmuş.

Kısacası,
İnce espri ve ayrıntıları seviyorsanız, bu filmi de seversiniz.

Dipnot: Ben ki kovboylardan hiç hazzetmem.



Eh, küçük çaplı film eleştirim de bitmiş oldu.
Mutlu yıllar!
(:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder