23.10.10

Ye, Müzik Dinle, Dans Et.


Tabii müzisyenlere de aşık ol.
Belki Elizabeth Gilbert'a biraz özenmiş olabilirim, ama iyi de etmişim. Pesimist insanlara özenmek bana göre değil, onlardan korkmak da...
Dengeyi kurmak önemli. Ne çok sevmek ne de nefret etmek...
Ne içinde saklamak ne de her şeyi kusmak...
Ne kendini çok dinlemek ne de kendini umursamamak...
Kalbini dinlese insan her gün, yaşamanın ne olduğunu anlar bence.
Kardiyologlar çok şanslı. Her gün yaşam pınarının hastalıkları ve tedavisiyle haşır neşirler. Yeri geliyor, onu ellerine alıyorlar! Kan, pompa, hayat, enerji...
16 yaşındaysanız ve şükretmeyi biliyorsanız, müzik size enerji katabilir.
Jason Mraz gibi bir doğa düşkününü, hatta dünyanın kaderini değiştirecek liderlerden seçilen birini kalpten seviyorsanız, sesi içinizde dolaşıyorsa, şanslısınız. Tabii ki de kendimden bahsediyorum.
Mizaca ters hareket etmek, kimseye fayda getirmez.
Faydacı düşünmek gerek şu dünyada. Yoksa evdeki hesap çarşıya uymaz. Hayat, bütün hızıyla akarken, kendini bir salyangoz gibi hissedersin ve yağmurlar dışında ortaya pek çıkmazsın.
Hata edersin.
Akman gerekir.
Gerek yapmur damlalarında, gerek rüzgarda, gerek güneşte, gerekse yıldızların arasında...
Ürkütmesin hiçbir şey seni.
Her şey olması gerektiği gibi.
İnancını zedeleyecek her şeyi ortadan kaldırmaya hakkın var.
Yeter ki, karar ver.
Pazartesileri beklemeye gerek yok, Cumartesiler de güzel devrimler olabilir (:

Life is Good albümü iyi ki var.
Anneannem, teyzelerim, annem, babam, kardeşim ve kuzenlerim için (:

7.10.10

Araf

Etrafımı incelemekten kendime vakit ayıramamak. Evet, yine bunu yaşıyorum.
İçime inemiyorum, kendimi hissedemiyorum.
Sağlıksız...
Bu sefer hiç de iyiye gitmiyor.
Boşluk hissi tepemde dolanıp duruyor ve ben ne yapacağımı bilmiyorum.
Biri bana bir şey sorduğu an, soru ne olursa olsun, şöyle yanıtlayasım geliyor:
'Bana yardım et, kurtar beni!'
Ama çıkışı yok, bu hep beni takip edecek.
Çok berbat.
Neden ben? Neden ben? Neden ben?
Delirmeye layık mıyım yani?
Hayır hayır hayır.
İçimde, çook derinlerde bir ses duyuyorum, delice yaşamak isteyen.
Buna izin vermiyor.
Araftayım.
Burası çok tehlikeli.
Bir kağıt alıyorum, bir daire çiziyorum, başlangıç noktama, varacağım noktaya bakıyorum ve dairem çok düzgün oluyor.
Varacağım noktaya bakıyorum, aynı zamanda başlangıç noktama.
Yönü değiştirmeden, düzgün bir daire çiziyorum ve oradan hızlıca uzaklaşıyorum.
Böylece bütün nedenler, nasıllar, niçinler, kimler, ne zamanlar...
Hepsi bir kelimede toplanıyor:
Ne?
Amacım ne?
Hedefim ne?
MS DOS gibi, ufak bi elemeyle düzenleme yaptım.
Ama yine de yeterli değil.
Yardıma ihtiyacım var.
Çünkü bu çok sağlıksız.
Tek ihtiyacım biraz yenilik.
Yenilik, yeniden...
Eminim, bir yerlerde beni bekleyen bir yenilik var.
Eminim, elimde olan tek şey bu.