12.11.09

Peace.



Nefret etmekten nefret ediyorum.
Sevmeyi seviyorum.
Ne güzel bir özet bu böyle ...
Nefret insanı öyle bir yorar ki, sevmeye fırsatın kalmaz...
O yüzden hiçbir şeyden nefret etmiyorum.
Dünyanın üstünde bulunmaktan zevk alıyorum.
Nefes almak, bugünlerde benim için daha anlamlı olmaya başladı.
Çünkü seviyorum.
Hissediyorum.
Aşk anlamında bir arzu yok içimde, insanları seviyorum.
Bugünlerde anlıyorum ki ben, insanları seviyorum.
Onlar için bir şeyler yapmak, onları iyileştirmek istiyorum.
Tıpkı onların hiçbir şey yapmadan beni iyileştirmeleri gibi...
En ufağından, sevgilisinden yeni ayrılmış bir arkadaşımı telkin edebiliyorsam, hem kendimi, hem de onu mutlu edebiliyorsam, bu benim için büyük bir zevk oluyor.
İnançlarım, üzerimde bir güvensizlik ve stres yaratıyordu, artık hiçbir şey kalmadı.
Sanırım büyüyorum.
Fiziksel anlamda, hala aynıyım. Ama içimdeki çocuk biraz büyüyüp vücudumu doldurmaya başladı.
Hep çocuk kalacağım, orası ayrı.
Belki güleceksiniz; ama ben dünya için bir şeyler yapmak istiyorum.
İnsanlık için...
Moda dünyasında yer almak, sadece belli bir kesimi etkileyecek, bu yüzden vazgeçtim.
Ama eğer yüzyıllardır var olan bir arzuyu gerçeğe çevirebilirsem, ben o zaman gerçekten büyük bir insan olurum.
İnsanlık için, doğa için bir şeyler yapmak istiyorum.
Normal ampul yerine florasan kullanmak, dişimi fırçalarken suyu kapatmaktan daha büyük...
Doğaya hizmet etmek istiyorum.
Ben ona bir şey yapmadım, benden öncekiler tanklar, bombalar ve kimyasallarla onu mahvetti.
Bense, onun yarasını sarmak için can atıyorum.
Birkaç yıl önce ben bombalanmıştım, artık iyileştim.
O zaman, onu da iyileştirebilirim.
Bu bir hayal değil, bir rüya değil... Bu bir amaç...
Ben bunun için varolduğuma inanıyorum.
Günün birinde bir tankın önünde ellerimde çiçeklerle gülümseyerek bekleyebilirim.
Beni ezip geçse de, umurumda olmaz.
Ben, barış için ölebilirim, ama savaş için kılımı kıpırdatmam.
Dinim de budur.
Eminim, benim gibi düşünen birileri vardır.
Çünkü ben, benden önce dünyayı iyileştirmek isteyen insanlardan ilham aldım.
İdealizmden uzak, hırstan öfkeden habersiz bir akım olacak bu...
Yaraları sarılınca, daha önce hiç duymadığımız kadar tatlı çiçek kokuları,
Hiç duymadığımız kadar neşeli kuş sesleri eşliğinde mutlu ve sevimli...
Hayal değil bu, bunu biliyorsunuz.
Herkesin içinde olan bir şey...
Sadece uyandırmaktan çekiniyor insanlar.
Bu kadar konuştum ve ben ne mi yapacağım ?
Ben büyüyünce, Begüm Küçükmidil olacağım.
(:

Make love, no war (:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder