24.12.10

Ah.

Aşk çok acayip bir şey değil mi ya?
Sanki dünyanın en güzel olayıymış gibi...
Çok şey duydum
'Aşk saçmadır.'
'Aşk aptallıktır.'
'Aşk en güzel ilaçtır.'
hatta
'Aşk psikolojik bir hastalıktır.' diyen bile oldu.
Bence, insanlar bilmedikleri şeyler hakkında yorum yapmakta çok serbestler. Aşk yaşayan bir insan konuşamıyor bile. Sadece dokunabiliyor, öpebiliyor. Söylemeye gerek yok ki hiçbir şey... Sadece dokunuşlarda bitiyor iş.
Bu nedenle bence karşılıksız aşk diye de bir şey yoktur. O sadece birini arzu etmektir. Ona aşık olmak istemektir. Aşık olma işi, sahip olduktan sonra vazgeçmediğin anda olan bir hadisedir. Kimse bilemiyor, kimse kestremiyor o yüzden. Her yaşadığı duyguya aşk diyor. Ben doğaya aşığım, diyen bile var.
Aslında haklı. Çünkü doğaya dokunduğu an bir söze gerek kalmıyor. Alfabe yok. Zaten alfabe ve kelimeler insanların iletişimi için var. Kalplerin iletişimi, doğayla iletişim, bunlar farklı bir alfa ve betayla kuruluyor.
Mektuplar, romanlar... Onlar da tercüme. O yüzden 'hislerine tercüman' arıyor her insan. Aşk doktoru arıyor. Şarkılarda asıl anlatılmak isteneni sözler değil, müzik anlatıyor mesela. Sözler sadece müziğin alfabeye dönmüş hali...
Birine sahip olmak istemek, arzu... Bu gerçekten en doğal haklardan biri. Ama hastalık diye nitelendirilen 'aşk' kısmı da bu olabilir. Ama aşk değil o... Bunu anlatamıyorum, anlatamam. Çünkü ben de yalnızca bir insanım ve anlatma çabasına girmek bile saçma olur.
Herkes aşkı istese, onu hissetmek istese... Her şey yalnızca iki bacak arasının tatmini için olmasa... Böyle bir insan var mı ki? Varsa da genç midir ki?
Bilemiyorum.

21.12.10

Zibilyon N, Yanıt Yok


Bazı insanlar;
Birbirine 'canım' derken bu diğerlerine neden batıyor?
Neden sevgiyi 'vıcık vıcık' buluyor?
Neden diğer insanların hevesini kaçırıyor?
Neden Tanrı'yı aramaktansa onu reddetmeyi tercih ediyor?
Neden hiçbir şeye ilgi duymuyor?
Neden sürekli huysuz davranıyor?
Neden genç oldukları halde ağır aksak hareket ediyorlar?
Neden sapasağlam oldukları halde sağır ve dilsiz gibi davranıyorlar?
Neden harekete geçmiyorlar?
Neden aç kalıyorlar?
Neden onları seyretmemize izin veriyorlar?
Neden çözüm üretebileceğimize inanmıyorlar?
Neden sürekli sorunlardan bahsediyorlar?
Aşktan bahsederken, neden bazıları inanç kırmak istiyor?
Neden dram, korku ve gerilimden hoşlanıyorlar?
için neden asıl gerçek 'acı' oluyor?
için neden hayaller boş, ama acılar dolu görünüyor?
Neden negatiften besleniyorlar?
Neden diğer insanları da engelliyorlar pozitife yönelirken?
Neden sürekli eleştiriyorlar?
Neden duymayan için bağırıp kendilerini yoruyorlar?
Neden hakaret ediyorlar?
Neden ayrımcılık yapıyorlar?
Neden sadece imaja göre çevre oluşturuyorlar?
Neden iki boyutlu düşünüyorlar, derinleşmiyorlar?
Neden kendilerini dünyanın en mükemmel insanları sanıyorlar?
Neden her şeyi bilebilen bir insan olabileceğine inanıyorlar?
Neden bu kişi genellikle kendileri oluyor?
Neden kavga ediyorlar?
Neden nefret ve öfkeden zevk alıyorlar?
Neden sürekli 'stres'ten bahsettikleri halde hiç dinlenmiyorlar?
Neden tepeden bakıyorlar?
Neden para için can yakıyorlar?
Neden iyilikten kaçıyorlar?
Neden kimseye güvenmiyorlar?
Neden kendilerine güvenmiyorlar?
Neden diğerlerini aşağılıyorlar?
Neden uçmayı istemiyorlar?
Neden aşkı bacaklarının arasında kirletiyorlar?

NEDEN
ANLAMIYORLAR?
NEDEN
ÇÖZÜME ODAKLANMIYORLAR?

Hepsinin cevabı belli:
'Of. Onunla mı uğraşacağım? Kendi derdim bana yetiyor.'