Hep aynı, hep aynı, hep aynı...
Çok değerli olduğunu sanırsın.
Bir tane.
En kıymetli...
Sonra düşünürsün, 'Ben bunları hak etmedim. Neden bu kadar iyiler?'
Çok sürmez cevabı buluşun.
Aslında sadece sen öyle sanıyordun.
Sadece cismen bir değerdi bu sana verilen, anlamıyordun.
Bakarsın suratlarına.
İfadeler aynı sahtelikle gülümsüyor.
Sana güvenini yitirmiş, sana inancını çoktan kaybetmiş gözler senin gözlerinden kaçıyor bile.
Artık sevginin kıymeti kalmamış, şansını çoktan yitirmişsin belki de...
Ne yaparsan yap, asla değiştiremeyeceğin acılar taşıyorsun içinde...
Kendi ellerinle katlettiğin hayatların izlerini...
Her bir çizgide, her bir noktada...
Asla kaçamayacağın kadar büyüyen bir karanlıkta....
Yapayalnız kaldığın o küçük sığınağında...
Bunların gerçek olduğuna inanmak istemediğin çığlıklarında...
İlk kez gerçekten akan gözyaşlarında...
Küçülüyorsun gün geçtikçe, büyümek yerine...
Neyi tutup güç alacaklar ki senden?
Neye güvenip de sana bırakacaklar?
Bu asla olmayacak...
Şimdi hepsini yutuyorsun,
Gülümsüyorsun aynı sahtelikle...
Kıymetin, kadirin, vefanın anlamını kendine hatırlatarak...
İçine ağlıyorsun, dudakların gülüyor,
'Önemli değil...' diyorsun.
Ben sineye çekerim...